بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَكِتَٰبٖ مَّسۡطُورٖ ٢

Satır satır yazılmış Kitab'a;

– Seyyid Kutub

فِي رَقّٖ مَّنشُورٖ ٣

Yayılmış ince deri üzerine.

– Seyyid Kutub

وَٱلۡبَيۡتِ ٱلۡمَعۡمُورِ ٤

Ma'mur bir ev olan Ka'be'ye.

– Seyyid Kutub

وَٱلسَّقۡفِ ٱلۡمَرۡفُوعِ ٥

Yükseltilmiş tavan gibi göğe.

– Seyyid Kutub

وَٱلۡبَحۡرِ ٱلۡمَسۡجُورِ ٦

Kaynatılmış denize

– Seyyid Kutub

إِنَّ عَذَابَ رَبِّكَ لَوَٰقِعٞ ٧

Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir.

– Seyyid Kutub

مَّا لَهُۥ مِن دَافِعٖ ٨

Ona engel olacak bir şey yoktur.

– Seyyid Kutub

يَوۡمَ تَمُورُ ٱلسَّمَآءُ مَوۡرٗا ٩

O gün gök, sarsıldıkça çalkalanacak.

– Seyyid Kutub

وَتَسِيرُ ٱلۡجِبَالُ سَيۡرٗا ١٠

Dağlar bir yürüyüş yürür ki...

– Seyyid Kutub

فَوَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ١١

O gün, yalanlayanların vay haline.

– Seyyid Kutub

ٱلَّذِينَ هُمۡ فِي خَوۡضٖ يَلۡعَبُونَ ١٢

Ki onlar o daldıkları batıl içinde oyalanıp duranlardır.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu